Ihlasiye Camisi Yazdır
Administrator tarafından yazıldı.   
Cumartesi, 03 Eylül 2011 21:19

IHLASİYE CAMİSİ   ( HACI ZİYA BEY CAMİSİ)

Bu cami Mora Yarımadası Dükası Halil Paşa oğlu Hacı Ziya Bey (1850-1912)

tarafından yaptırılmıştır. Halil Paşa Osmanlı Döneminde İstanbul’dan Mora’ya Düka olarak atanır. Gastoni Kalesinde görev yaparken Yunanlıların Türkler Kale Kapısını kapattı demeleri üzerine Kalenin kapısına Farisi yani Osmanlıca olan ‘Azbazdar’ yani Herkese Açık Kapı adını yazdırır. Kalede her Çarşamba hangi milliyetten olursa olsun herkese yiyecek ve kumaş dağıtılır.

Tarihte 1821 Mora Yarımadası Katliamı olarak geçen katliamda Halil Paşa’nın ailesi öldürülür ve Paşa İtalyanlara esir düşer ve 20 yıl sonra Kuşadası’na gelir. Aydın’ın Beyi (Aydın o zamanlar Beylik ) Halil Paşa’nın Harbiye’den okul arkadaşıdır. Halil Paşa Söke’ye yerleşir. Haznedarlar Ailesinden izdivaç yapar. Ziya Bey (1850) ve Raşit Bey adında iki oğlu ve bir kızı olur (Kızı Mısır’a evlenir). Hacı olan Ziya Bey bu camiyi yaptırır. Ihlasiye Cami olarak adlandırır.

Hacı Ziya Bey fakir babası olarak tanınan kişidir. Yaptığı bütün hayırları adını vermeden yapmıştır ama kendisinin fakir babası olduğu o zamanın halkı tarafından bilinmektedir. Büyük oğlu Beliğ Bey hatim indirdiği zaman herkes bu güzel sesin sahibini merak edermiş, sesi de kendisi gibi güzelmiş.

Hacı Ziya Bey ölümünden iki saat önce caminin arkasındaki yeri işaretlemiş ve beni buraya gömün demiştir ( 1912 ). Yanındaki yere de oğlu Beliğ Bey gömülmüştür.

Eski şekli ile ortada cami ve caminin solunda ve sağında dükkanlar bulunmaktadır. Sol tarafta iki medrese ve hemen sonra Kasaplar içine Kavakdibi sonuna kadar uzanan dükkanların karşısında bugün duvar bulunan yerde dükkanlar bulunmaktadır. Bu dükkanlar ve caminin bulunduğu yer eski Hacı Ziya Bey Vakfı’na aittir.

Caminin sol tarafındaki medrese zamanla boş kalmış ve yıkılmıştır. Hacı Ziya Bey’in oğullarından Mustafa Rasih Bey (Azbazdar) o yıllarda Almanya’da yüksek üniversite eğitimi yapmaktadır, bitirir ve Söke’ye döner ve kullanılmayan yıkılmakta olan medreseleri ihtiyaç olduğu için imamların oturabileceği şekilde tadil eder(1957). Hayatı boyunca caminin tamiratlarını yapmaya devam eder. Camiye son ziyareti cami önündeki sağ tarafta bulunan musalla taşında olur (1984). Bugün musalla taşı bulunmamaktadır.

Cami yapılırken üst katta hanımlar için yer ayrılmıştır. Dua sırasında üst kattaki kafesler açılıp hanımlar da duaları dinlerler.  

Caminin içindeki hayran olunacak tavan gökkubbe olarak tasarlanmıştır. Gökkubbeye işlenmiş olan yıldızlar göz alıcıdır. Süslemeleri görülmeye değer, tarihi, huzur bulunan bir Allah evidir.