Yörükler 1 |
Administrator tarafından yazıldı. |
Perşembe, 18 Ağustos 2011 18:36 |
GÖÇEBELERİN İSKANI 18 ve 19.yy. da Osmanlı Halkının Genel Durumu: 1700 yılından sonra komşu devletlerle yapılan savaşların artması, yenilgilerin başlaması ve savaş ganimeti elde edilememesi nedeniyle Has, Tımar ve Zeamet sisteminde bozulma başladı. Yöneticiler yaşantılarını korumak için (Nazır, Beylerbeyi, Subaşı, Mutasarrıf, Kadı, Vergi toplayıcı gibi devlet memurları) halktan aldığı vergileri arttırdı. Askere alınan er adedi çoğaldı, askerlik süresi uzadı, ama cepheden evine dönen gazi adedi azaldı. Gayri Müslimler (Ermeni, Rum, Yahudi), Araplar, Kürtler, İstanbul'da yaşayanlar, bedel ödeyen sanatkar, esnaf, tüccar ve büyük çiftçiler ekonomik sistem aksamasın, üretim sürsün (veya savaşmaz) diye askere alınmıyordu. Sözün özü, anlamsız ve neticesiz savaşlarda ölenler; "ihtisası olmayan, düşünmeyen" Yörük, Türkmen, Avşar, Laz, Çerkez veya küçük çiftçilerdi (köylüler). Dıştaki yenilgiler hemen içerde de tesirini gösterdi. Merkezi yönetimin taşra üzerindeki kontrolü, etkisi azaldı. Halk bunu fırsat bilip çocuğunu askere göndermek istemedi. Vergisini geciktirdi veya hiç vermedi. Yükümlü olduğu geri hizmetleri aksattı veya yerine getirmemeye başladı. Susuz, iklimi sert veya çok sıcak, sivrisinekli yerlerden sulu ve ılıman yerlere kendiliğinden göçmeye başladı. Düşman eline gecen eski Osmanlı topraklarından Türk ve Müslüman ahali Anadolu'ya göç etmeye başladı. Sistemin aksaması nedeniyle devlet gelirleri azalırken giderleri de artmaya başladı. Ayrıca vergi ve gelir dağılımı adaletsizliği sonucu bazı kişiler aşırı zenginleştiler. Yetkililer, yöre zenginleriyle işbirliğine yönelip halka baskı yaptılar veya yörenin esnaf ve ağalarının halkı soymasına göz yumdular. Üretim, ticaret ve mal nakli (dolaşımı) aksadı. Aç1ık ve yokluklar baş gösterdi. Yerleşik halk ve göçebeler önce hallerinden mahalli yöneticilere yakındılar, ilgi ve çözüm bulamayınca mahalli yöneticileri üstlerine şikayet ettiler. Görevde kalmak isteyen mahalli yöneticiler, halkın bu şikayet, dilek ve protestosunu yukarıya, devlete isyan gibi gösterdi. Merkezi idare durumu, sağlıklı değerlendiremedi. Şikayet ve sorunların esas nedenine inmedi ve ilgisiz kaldı. Hatta eski gücünü taşrada yeniden kurmak, gelirlerini daha da arttırmak için askeri yöntem ve tedbire başvurdu. Yolsuzluk, yoksulluk., öksüzlük, hastalık, çaresizlik ve adaletsizlikler halkı bezdirmişti. Sosyal patlama için bir kıvılcım yeterliydi. Bu durumu gören, değerlendiren komşu ülkeler bazı etnik grupları kullanarak, kışkırtarak ülkede karışıklıklar çıkardı. Yer yer isyanlar baş gösterdi. İsyanların nedenini araştırıp, onlara din, ilim adamı gönderip sorunlarını dinleyip, görüşüp barışçı yollarla gerçekçi ve akılcı metotlarla, güzellikle onları iknaya ve işbirliğine yönelmedi. Göçebelerin İskan Edilmelerini Gerektiren Sebepler: Savunma amaçlı savaşların yeniliği ile sonuçlanması içerde maddi ve manevi bir sürü soruna sebep oldu. Devletin içte ve dışta itibarı sarsıldı. İşgal edilen Osmanlı topraklarından Anadolu'ya Türk ve Müslüman göçü başladı. Muhacirler şehirlere yığıldı; idari, ekonomik, adli ve sosyal sistem bozuldu, üretim ve dağıtım aksadı, kıtlık oldu. Ülkenin bir çok yerinde eşkıyalar türedi, iç karışıklıklar isyana dönüştü. Devlet bu kötü durumu düzeltmek için askeri tedbire başvurdu. Askeri tedbirler nedeniyle harcamalar daha da arttı ve mali durum daha çok bozuldu. Devlet cari giderlerini ve dış ülkelerle yapılan ve yenilgiyle biten savaşların harcamalarını karşılamak için vergileri arttırdı ve yeni vergiler koydu. Halk daha da sıkıntıya düştü. Bazı maddelerin üretimi, tüketimi karşılamaz oldu, ithalat başladı. Dış ülkelerden yüksek faizle borç para alınmaya başlandı. Enflasyon ortaya çıktı ve halkın gelirini azalttı, para pul oldu. Üretici, vergi ve askeri yük altında, ezildi. Devlet, gelirlerini arttırmak, yeni gelir kaynakları bulmak ve artan giderlerini karşılamak için (giderleri azaltmayı hiç gündeme getirmediler) ıslahat (reform) hareketleri başlattı. Fakat fedakarlık, samimiyet ve gerçekçilikten uzak bu çalışmalar, kalıcı ve kesin bir çözüme dönüştürülemedi. Bunda devlet memuriyeti dağıtımı, iskan yerlerinin belirlenmesi, askere alım ve, vergi toplamada rüşvetin, kayırmanın yaygın olması, görevin ehline verilmemesi, köylü, küçük esnaf, sanatkar ve göçebeler perişan olurken; memur, ayan (büyük çiftçi, tüccar), din adamları, subay, Ümera ve saray1ılar sanki Kanuni döneminde yaşıyormuş gibi saltanat sürmelerinin rolü büyüktür. İstanbul'daki Dolmabahçe, Yıldız., Küçüksû, Beylerbeyi ve daha bir çok saray ve köşk, hep bu çöküş döneminde hatta Avrupa'dan alınan borç paralarla yapılmıştır. Aynı günlerde cephedeki asker ise mermisiz, yiyeceksiz., giyeceksiz (yazlık elbise ile kışın Sarıkamış cephesinde siperlerde 80 bin askerimiz daha savaşamadan soğuktan donarak öldü) ve kötü idare sonucu yeniliyor ve ölüyordu. Göçebelerin İskanından Umulan Yararlar: a) İç karışıklıklar; köylülerin ev ve arazilerini terk etmesine, bu da devlet gelirlerinin azalmasına neden olmuştu. Sahipsiz kalarak harap olan bu ev, bağ, bahçe ve tarlalara eski sahiplerini veya göçebeleri yerleştirerek atıl kalan bu değerleri ekonomiye yeniden kazandırmak, azalan zirai üretimi ve devlet gelirlerini arttırmak. b) Sınır boylarından içeriye, köylerden şehirlere olan göçü durdurmak, büyük şehirlere toplanan nüfusu taşraya geri göndermek. c) Sarsılan ekonomik ve sosyal dengeyle bozulan asayişi düzelterek halkın can, ırz, mal ve yol güveniliğini sağlamak, idaredeki aksak1ıkları düzeltmek, yasadışı davranış ve unsurları (eşkıya gibi) ortadan kaldırmak. Devlet düzenini yeniden kurup, kurallarıyla yeniden işler hale getirmek. Gelişen, değişen iç ve dış şartlar, bilim ve teknolojideki gelişmeler, buluşlar hiç dikkate alınmadı. Yine eski düzen yeniden kurulmak istendi ama başarılamadı. 1918'de 600 yıllık Osmanlı, Mondros ve Sevr anlaşmalarıyla sona erdi, ülke başkenti dahi işgale uğradı. Devlet, bilim ve teknoloji üretememesi nedeniyle çağa uyamadı. Devletin çökmekte olduğunu göremeyenler, yıkıldığını da kabul etmediler. İnsanın hasta olduğunu kabul etmeyip veya yanlış teşhis koyarak tedavi olamaması, iyileşmemesi veya daha da kötü duruma düşmesi gibi . d) Derbend (Yol geçidi) ve hanlara yakın köylere göçebeleri yerleştirerek, insan ulaşımını, gıda ve eşya naklinin güvenliğini sağlamak. e) Vakıf personeline maaş verecek ve vakıf hizmetini sürdürecek birikmiş parası kalmadığından ve yenisi de gönderilmediğinden, faaliyetine son veren vakıf okul ve hastanelerinin ana gelir kaynağı vakıf arazilerine göçebeleri yerleştirerek, arazi ve zeytinlikleri yeniden üretime geçirmek, böylece vakfın amacı olan kamu hizmetinin yeniden verilmesini sağlamak . f) Ülke sınır güveniliğini sağlamak, dengeyi temin, saldırılarda set teşkil ettirmek amacıyla Türkmen veya Yörükleri; Urfa, Adıyaman, Malatya, Sivas ayrıca Humus, Hama, Halep, Rakka ile Antakya, Amik, Azaz, Bağras ve kanunsuz davranışta bulunanları cezalandırmak üzere Balkanlara veKıbrıs'a zorla iskan etti veya sürgüne gönderdi. ANADOLU'YA GELEN OĞUZ BOYLARINA BAĞLI EL, OYMAK VE OBALAR: FARUK SÜMER'İN ARAŞTIRMALARINA GÖRE KAY1: Kayıları oluşturan oymak ve obalar ile kolları; 1- Atçeken 2- Aksaklı 3- Göklen 4- Karaman Kayısı 5- Karakeçili 6- Kayıcık 7- Kayı Yörükleri 8- Kutlubeyhacılı 9- Menteşe Kayıları-Fethiye Yörükleri 10- Savcı Hacılı BAYAT: 16. YÜZYIL 1- Beçili 2- Bozcalı 3- Gözlücekli 4- Halep Bayadı 5- İldilekli 6- Karabayat 7- Karacabayat 8- Kuzugüdenli 9- Melek hacılı 10- Özbayatlar (Akbayatlar) 11- Pehlivanlı: Çalışlı, Alibeyli 12- Reyhanlı 13- Şambayadı (Dulkadirli Bayadı) Kolları: Hasancalı, Hacılı, Hızırlı, Karacakoyunlu, Kesmezli, Kızıldonlu, Şarklı, Şeyhli. BEĞDİLİ: (1698) 1- Balabanlı 2- Bekmişli 3- Bayraktar (Güneç) 4- Bozlu 5- Bozkoyunlu 6- Bozgeyikli 7- Çakır Beğdili (1863 Yılı Kayıtlarında) Kolları: Amanhoca, Boran, Çakır, Karışmaz, Kolukara, Sarıavul 8- Çelebi 9- Çobanbeyli 10- Dimlekli 11- Fakihli 12- Güneş 13- Gün 14- Hoca Alişeyh oymağı 15- Hacımahlı 16- Haydarlı 17- Karaçalı (Büyük ve Küçük Karaçalı) 18- Karaşeyhli 19- Kazlı 20- Karahasanlı 21- Kadirli 22- Kuzucaklı 23- Otamışlı - Hotamışlı 24- Sincan 25- Süleyman Kethüda 26- Tatalı 27- Taşbaş 28- Topaklı 29- Ulaşlı DÜĞER (DÖĞER): 1- Düğerli 2- Halep Düğeri 3- Hama Düğeri KIZIK: 1- Bozatlı 2- Mihmatlı 3- Pehlivanlı YAZIR: 1- Karadaşlı (taş) 2- Karaçalı (Anamaslı) 3- Kara Yazır 4- Sarı 5- Kıydır İĞDİR: 1- Biçer îğdiri 2- Bozdoğan 3- Horzum 4- Sarı Hamzalı ALAYUNTLU: Inallı KINIK: 1- Alalar 2- Göçeri 3- Kınıklar 4- Kınık Uşak 5- Konuklar 6- Selçuklu-Selçuk AVŞARLAR A. Avşar (Afşar) Elleri: l - Akkoyunlu Avşarı 2- Alplu 3- Aydın Avşarı: Avşarlı, Balabanlı 4- Bahrili 5- Bedil 6- Cingözoğlu: Araslı, Deller (Deliler), Eberli, Torun 7- Elbendi 8- Günbendi 9- Genceli 10- Gündüzlü 11- Halusağı 12- Halep Avşarı 13- İmanlı Avşarı: Bidil, Kızıl 14- İmamkulu: Bebek, Esebeyli 15- Karahacılı-Hocalı 16- Karamuhlu 17- Kazıklı 18- Karagündüzlü 19- Karamanoğullan Avşarı 20- Kutbeyi-Kutbegilüler Avşarı 21- Köpekli Avşarı: Alpli, Aydoğmuş beyli, Boynukısalı, Deliler, Köçekli, Sekiz 22- Kırklı 23- Karagündüzlü Avşarı 24- Kara Avşar 25- Mansurbey Avşarları: Huzistan (Şumla), Kuhguliye (İran) 26- Recepli Avşarı (1580 yılı başlarında Recep Kethüda adlı ağa nedeniyle bu adı aldılar. Kethüda; oymağın vergi ve askerlik işlerini yürüten devlet memuru.) 27- Uşak Avşarı: Hocafakılı, Musacalı, Öksüzler. B. Avşar (afşar) Kelimesinin Anlamı: a) Çevik b) Vahşi hayvan avına hevesli. c) Toplayıcı d) Zaptiye memuru. e) "AVŞ" fiilinden türeyip, müsaade etmek, itaat etmek, itaatli. C - Avşar Elleri-Oymakları: 1- Kuzey Suriye Avşarı: a) Köpekli b) Gündüzlü c) Kutbeği 2- Halep Avşarları: 3- Boz-Ulus Avşarları: 4- Dulkadirli Avşarları: a) Maraş (İmanlı) Avşarı: b) Kars (Kadirli) Avşarı-Karsi Maraş c) Boz-ok Avşarı d) Yeni il (Sivas) Avşarı e) Kozan Avşarı f) Uşak Avşarı g) Aydın Avşarı h) Biga ve Karasi (Balıkesir) 5- Recepli Avşarı 6- İran Avşarları: a) Mansur Bey (Kuh-giluye) Avşarı b) İmanlı Avşarı c) Alplu Avşarı d) Usalu Avşarı e) Eberli Avşarı BAYINDIR: 1- Akkoyunlu (Bayındırlı, Bayındiriye) 2- Elsiz Piri (Tülü Bayındır) 3- Halitli 4- İlarslan 5- Kalaycı 6- Karahacılı 7- Körük 8- Yasağlık ÇAVULDUR (ÇAVDIR): 1- Abdal 2- Adil 3- Bozacı 4- Buruncuk 5- Esenli 6- Habil 7- İğdir 8- Karaçavdır 9- Şeyhler ÇEPNİ (Trapzon ve Rize Çepnileri Sünni, Kırşehir-Çiçekdağ, Gaziantep ve Balıkesir Çepnileri alevi inancındadır.) 1- Başımkızdılı 2- Çepniözü 3- Dilçepni 4- Kandemir 5- KasabuIur 6- Karalar 7- Kızılkoca 8- Köseler 9- Kormazlı 10- Sarılı 11- Şuayıplı EYMÜR (Eymir, İmir) 1- Affan Eymürü 2- Bunsuzlu 3- Çarık 4- Dündarlı 5- Karagözlü 6- Sancarlı 7- Sancaklı 8- Sarı Eymir 9- Tosun PEÇENEK(16. Yüzyıl) 1- Bayırlı 2- Berayirli 3- Boyacılı 4- Ekiz (Ekizler) 5- Habilli 6- Hamutlu 7- Hızır Hacılı 8- İsa Hacılı 9- Piribeyli 10- Şahmelikli (Ali Kethüdalı) 11- Sipahiler 12- Yadbeyli PEÇENEKLER (9.YÜZY1L) 1- Çor 2- Çoban 3- Gülbeğ (Kulbey) 4- İrtim 5- Kangar 6- Karıbay 7- Kopun 8- Talmat 9- Yula SALAR (Salur, Salgur, Selluriye): 1- Aksalurlar: Akıncılı, Alabozlu (İldeğen), Emet 2- Çoğunlu-Çuğun 3- Karabelli 4- Mürgap Salurları: a) Ana Böleği: Buhara, Bekesli, Töre, Yadçı b) Karaman: Alam, Beğböleği, Görçikli c) Yalavaç: Ordu Hoca, Sakar, Tizi, Yaz 5- Salurlu (Çörmük) 6- Salihler 7- Şeyhsalur 8- Sipahizadeler (Keremoğulları) 9- Türkmenistan ve Horasan salurları: a) İç Salur: Ersarı b) Dış Salur: Sarık, Teke, Yomut YIVA: Iva, İva, İve, Elivaiyye, ava, Yava, Yuva 1- Baharlı 2- Büyük Yıva 3- Dergeç 4- Durmuş Hacılı 5- Esenceli 6- Hayl Yıva (Atlı sınıf Yıvası) 7- Kaçar 8- Karakoyunlu: (Ağaçeri, Alpagut, Baranlı, Duharlı, Hacılı, Karamanlı, Sadlı) 9- Küçük Yıva 10- Perçemoğulları 11- Yahşiyanlı 12- Yaruklu(ışık) 13- Yuvalı(Karayuvalı) ANADOLU TÜRKLERİ A. TÜRKİYE'YE (ANADOLU'YA) GELEN KALABALIK ANA TÜRK BOYLARI: l- Çiğil 2- Halaç 3- Karluk 4- Kıpçak 5- Oğuz 6- Tatar 7- Uygur B. OSMANLILARCA YÖRÜK SIFATI ALTINDA TOPLANAN VE BU ADI BENİMSEYEN VEYA KOLLARI YÖRÜK OBASI KABUL EDİLEN OĞUZ BOYLARI: 1- İğdir- Yiğdir 2- Karaevli 3- Kayı: Karakeçili 4- Yabır-Yaparlı 5- Yazır 6- Yıva- Yuva: Karakoyunlu C. ANADOLU'YA BÜYÜK GRUPLAR HALİNDE GELEN TÜRK BOY, OYMAK VE OBALARI: (bkz:4, 40, 107) l- Abdal 2- Ahiska- Mesket (Saka - İskit) 3- Aba-Abakan-Apa 4- Alayuntlu 5- Ağaçeri 6- Avşar-Afşar 7- Artuklu 8- Akkoyunlu 9- Azeri 10- Bozlar-Bozoklar 11- Bekdik 12- Beğdili 13- Barak 14- Bayat 15- Bayındır 16- Büğdüz 17- Balkar (İdil, Hazar, Kafkas) 18- Çavuldur 19- Cerid 20- Çayan 21- Çarıklı-Cırıklı-Caruk 22- Çepni 23- Çavdur 24- Düğer 25- Dodurga 26- Evci 27- Eymir-Eymür-İmir 28- Gagauz-Uz 29- Göklen 30- Honamlı 31- Halac-Hallaç-HalaçLı-Kalaç 32- Hotamış 33- Horzum 34- Iğdır-İğdir 35- İlbeğli 36- Karkın-Kargın-Kargı-Kargun 37- Karakoyunlu 38- Karakeçili 39- Kızılkoyunlu 40- Kızılkeçili 41- Kuman-Koman-Kun (pomak?) 42- Karatekeli 43- Karlık-Karluk 44- Kayı 45- Kınık 46- Kızık 47- Kıpçak 48- Karaçay 49- Kazak 50- Kırgız 51- Karapapak 52- Kumuk- Kumık 53- Manav- Anav- Yerli 54- Mamalı (Bozulus) 55- Ödemiş 56- Özbek 57- Peçenek (Boşnak?) 58- Sarıkeçili 59- Sarıtekeli 60- Saçıkaralı 61- Tatar 62- Tahtacı-Tatevci 63- Tecirli 64- Terekeme 65- Türkmen 66- Yazır 67- Yörük (Aydınlı): (63 Obaya ayrılır) 68- Yuva 69- Yüreğir D- Göçmen-Macır-Muhacir: 1912,1924,1951,1989 yıllarında Balkanlardan gelen milliyetine ve boylarına bakılmaksızın bu sıfat verilmiş. Örneğin Balkan göçmeni, Selanik macırı, Karkas göçmeni gibi Göçmen ve macır Türklerin aslı: Balkar, Gagauz, Kıpçak, Kuman, Peçenek, Tatar veya yörüktür. ANADOLU BEYLİKLERİ VE BAZI BÜYÜK OYMAKLARIN BAĞLI OLDUĞU BOYLAR: 1- Akkoyunlu (Bayındır) 2- Artuklu (Düğer) 3- Baraklar (Cerit) 4- Berçemoğulları (yıva) 5- Dulkadirli (Bozok-Bayat) 6- Gündüzlü (Avşar) 7- İran, Nadirşah Dönemi (Avşar) 8- Kadı Burhanettin (Azeri veya Salar) . 9- Karakoyunlu (Yıva) 10- Karamanoğulları (Avşar, Kaçar veya Salar) 11- KozanoğuIları (Varsak) 12- Köpekli-Köpekoğulları (Avşar) 13- Kutbeğinoğulları (Avşar) 14- Osmanlı (Kayı) 15- Özeroğulları (Üçok-Kınık) 16- Ramazanoğulları (Üçok-Yüreğir) 17- Salgurlular (Salar) 18- Selçuklu (Kınık) Şumlaoğulları (Avşar) FARUK SÜMER'İN ARAŞTIRMALARINA GÖRE KONAR GÖÇER HAYVANCILIK YAPAN YÖRÜK OBALARI: A- 16.YY Anadolu Yörük Obaları: 1- Ankara Yörükleri: Ankara, Kırıkkale, Haymana 2- Karacakoyunlu: İzmir 3- Kastamonu Yörükleri: Kastamonu, Bolu 4- Kütahya Yörükleri: Aydın, Manisa, Afyon 5- Söğüt Yörükleri: Bursa, Balıkesir, Bilecik, Eskişehir 6- Uluyörük: Tokat, Amasya, Çorum, Samsun (Yörükler Beldesi), Ortapare ve Şarkıpare Kolu, Akdağmadeni ve Zile 7- Bozdoğanlar: Yüreğir, Kadirli, Ceyhan, İçel 8- Tanrıdağı Yörükleri: Balkanlar 9- Naldöken Yörükleri: Bulgaristan 10- Selanik Yörükleri: Makedonya, Teselya 11- Vize Yörükleri: Vize, Lüleburgaz, Çorlu, Hayrabolu 12- Kocacık Yörükleri: Edirne, Kırklareli, Babaeski, Bulgaristan 15- Karaevli: Bolu, Kastamonu, Sivas, Tokat 16- Menteşe Yörükleri: Muğla, Fethiye (Horzum, Sarıtekeli ve diğer) 17- Kayı Yörükleri: Avşar ve Bayatlar, yörükler arasında bulunmaz ancak Kayıların bir kısmı yörükler arasında yaşamaktadır. B- 1 7.yy Çukurova Yörük Obaları: 1- Aydınlı (Karacakoyunlu) 2- Bozdoğan yörükleri: Karahacılı, Menemenci, Tekeli 3- Ekiz Yörükleri 4- Horzum Yörükleri: Aladağ, Çukurova, Binboğa 5- İçel Yörükleri: Bolgarlı, Boynuinceli 6- Karakeçili Yörükleri 7- Ulu yörükler C- 19.yy Anadolu Yörük Obaları: a) Çukurova Yörük Obaları: l - Bahşiş 2- Bozdoğan 3 -Karahacılı 4- Karakeçili 5- Karatekeli 6- Koyuncu 7- Menemenci 8- Sarıaydın Obası 9- Tekeli b) Afyon Yöresi Yörük Obaları: 1 -Horzum 2- Karahacılı 3- Karatekeli 4- Sarıkeçili 5- Sarıtekeli c) Aydın Yöresi Yörük Obaları: 1- Ahmetli: Kula, Simav 2- Anamaslı-Karacalı: Demirci 3- Çarık: Kula 4- Eskiyörük: Aydın, Antalya, Mersin 5- Gökmusalı: Demirci 6- Güzelbeyli: Nazilli 7- Horzum: Aydın, Bursa, Afyon, Adana,Konya, Karaman 8- Karatekeli: İzmir 9- Karacakoyunlu 10-Kızılkecili: Kula, Muğla, Bursa 11-Narinceli: Kula, Denizli 12-Saçıkaralı: Nazilli 13- Sarıkeçili: Aydın 14- Sarıtekeli: Nazilli, Denizli, Bursa 15-Şebitli: Kula 16-Yağcıbedirli: Soma, Bursa, Balıkesir d) Ege ve Akdenizdeki Dağınık Bazı Yörük Obaları: l- İğdir Yörük Obası: İran'da Kaşgaylar arasında İğdir adlı bir oba, yine Türkmenistan'da Göklen Türkmenleri arasında Çarvar İğdir obası yaşamaktadır. İğdir Oğuz boyu kollan: Bozdoğanlar, Horzum, Biçer İğdiri, İğdir İsalı ve Sarı Hamzalı. 2- Yabır: Yapar-Çarıklı Yörük obası 3- Yazır: Karadaşlı kolları; Amamaslı (karaçalı), kara, sarı, Kıydır HONAMLILAR A-Honamlı Kelimesinin Kökü, Aslı, Anlamı: a) Hona ve Huna kelimelerinden gelmiş olabilir; 1) ho, hu; o, bu, şu anlamında 2) honu, hunu; onu, bunu, şunu 3) hona, huna; ona, buna, şuna b) Hun Devlet ve Halkları Terimiyle İlgisi: Hun, Hunlu sıfatı, Honamlı şeklini almış olabilir.Zaman içinde sözcüklerde harf değişimi olabiliyor. Örneğin: Orhun-Orkun-Orhan, Ceyhun-Ceyhan, Seyhun-Seyhan, Köktürk-Göktürk, Kalaç-Halaç, Kültigin-Gültekin, Çetmi-Çepni, Afşar-Avşar, Döğer-Düğer kelimelerinde görüldüğü gibi. Macarlar, kendilerine Hun , Türklere ise Kun, Kunos diyordu. c) Toplumlar zaman içinde söyleme kolaylığı, şive,ağız farklılığı nedeniyle kelimeleri günlük dilde değiştirebilmektedir. Örneğin: Ne yapıyorsun-Nörüyon, Ne ile-Nayle, Ne edecen-Nedcen, Hatice-Hacce, Muhammet gibi. Hunlu veya Honalı sözcüğü, söyleme kolaylığı ve dil ağız, alışkanlığı sonucu Honamlı şeklini almış olabilir. B)-Honamlı Sözcüğünün Menşei: Lı eki: bir yere aidiyeti, ilgiyi, bir yere mensubiyeti bildiren ektir. İsimden sıfat türetmede kullanılır. Konya-lı, Kayseri-li gibi. Honam sözcüğünü Türkler orta asyada iken almış olmalı. Belki de bu sözcüğün aslı Çince dir. Bir savaş sonucu bir Türk grubu Çinlilerce, Çinin kuzey bölgelerine asimile amacıyla yerleştirilmiş daha sonraları Türkler, bir fırsatını bulunca batıya göçetmişlerdir. Eski yaşadıkları bölge nedeniyle diğer Türk grupları bunlara, o bölgenin adını vermiş olabilir. Bu adet Cumhuriyet Türkiye'sinde de sürdürülmektedir. Örneğin; 1953'te Korede savaşıp dönen gazilere; Koreli, Almanya'da işçi olarak çalışanlara; Almanyalı, Girite iskan edilip elden çıkmasıyla geri dönenlere; Giritli denmesi gibi. Konuya ilişkin Çince kelimelerden örnekler: a- Huangho : Cindeki Sarı Irmağın adı b- Hsiungnu-Hui: Çinlilerin Hunlara verdiği ad. c- Houtu : Gök 'dininde Ana-ilahe d- Huangti: Toprak tanrısı e- Huhanyeh : Hsiungnu Shanyüsü. İ.Ö. 51 de devlet ikiye ayrıldı. f- Huo Kuang: İ.Ö. 50, Çinli General adı. g- Hoten-Kotan: Doğu Türkistanda bir şehir adı. Honan-Hunan: Kuzey Çin'de bir eyalet adı: Honnan-Honanlı-Honamlı Hokant-Hokent: Doğu Türkistanda bir şehir adı. HONAMLI YÖRÜK OBASI (bkz:45) C- Honamlı Kolları 1- Filikçi: K. Ereğli, Aksaray-Kutluköy 2- Savran: K. Ereğli, Karaman-Ayrancı 3- Deveci: Mersin-Silifke 4- Eskiyörük :Antalya, Mersin-Gülnar, Aydın 5- Bolacalı: K.Ereğli, M-Silifke, Adana- Sarıçam, Aksaray- Kutluköy. 6- Döneli: K.Ereğli 7- Helimli: K.Ereğli 8- Kuzucu: K.Ereğli 9- Hacıkaralı: Mersin-Silifke (Karahacılı) 10-Saçıkaralılar 11-Isparta'daki Honamlılar: Ali Tanyıldız'ın araştırmalarına göre, Honamlının Kolları: a- Adıgüzelli (Elekli) b- Coşlu c- Eskiyörük (Eskiler, Hacıcelilli) d- Karsavurdanlı e- Ötgünlü f- Recepli D- Honamlıların yerleştikleri iller: Adana, Antalya, Aydın, Mersin, Konya, Ereğli, Yunak, Sarayönü, Isparta, Aksaray, Osmaniye, K.Maraş, Yozgat, Karaman, GÖÇEBELERİN İSKANI 18 ve 19.yy. da Osmanlı Halkının Genel Durumu:
1700 yılından sonra komşu devletlerle yapılan savaşların artması, yenilgilerin başlaması ve savaş ganimeti elde edilememesi nedeniyle Has, Tımar ve Zeamet sisteminde bozulma başladı. Yöneticiler yaşantılarını korumak için (Nazır, Beylerbeyi, Subaşı, Mutasarrıf, Kadı, Vergi toplayıcı gibi devlet memurları) halktan aldığı vergileri arttırdı. Askere alınan er adedi çoğaldı, askerlik süresi uzadı, ama cepheden evine dönen gazi adedi azaldı. Gayri Müslimler (Ermeni, Rum, Yahudi), Araplar, Kürtler, İstanbul'da yaşayanlar, bedel ödeyen sanatkar, esnaf, tüccar ve büyük çiftçiler ekonomik sistem aksamasın, üretim sürsün (veya savaşmaz) diye askere alınmıyordu. Sözün özü, anlamsız ve neticesiz savaşlarda ölenler; "ihtisası olmayan, düşünmeyen" Yörük, Türkmen, Avşar, Laz, Çerkez veya küçük çiftçilerdi (köylüler). Dıştaki yenilgiler hemen içerde de tesirini gösterdi. Merkezi yönetimin taşra üzerindeki kontrolü, etkisi azaldı. Halk bunu fırsat bilip çocuğunu askere göndermek istemedi. Vergisini geciktirdi veya hiç vermedi. Yükümlü olduğu geri hizmetleri aksattı veya yerine getirmemeye başladı. Susuz, iklimi sert veya çok sıcak, sivrisinekli yerlerden sulu ve ılıman yerlere kendiliğinden göçmeye başladı. Düşman eline gecen eski Osmanlı topraklarından Türk ve Müslüman ahali Anadolu'ya göç etmeye başladı. Sistemin aksaması nedeniyle devlet gelirleri azalırken giderleri de artmaya başladı. Ayrıca vergi ve gelir dağılımı adaletsizliği sonucu bazı kişiler aşırı zenginleştiler. Yetkililer, yöre zenginleriyle işbirliğine yönelip halka baskı yaptılar veya yörenin esnaf ve ağalarının halkı soymasına göz yumdular. Üretim, ticaret ve mal nakli (dolaşımı) aksadı. Aç1ık ve yokluklar baş gösterdi. Yerleşik halk ve göçebeler önce hallerinden mahalli yöneticilere yakındılar, ilgi ve çözüm bulamayınca mahalli yöneticileri üstlerine şikayet ettiler. Görevde kalmak isteyen mahalli yöneticiler, halkın bu şikayet, dilek ve protestosunu yukarıya, devlete isyan gibi gösterdi. Merkezi idare durumu, sağlıklı değerlendiremedi. Şikayet ve sorunların esas nedenine inmedi ve ilgisiz kaldı. Hatta eski gücünü taşrada yeniden kurmak, gelirlerini daha da arttırmak için askeri yöntem ve tedbire başvurdu. Yolsuzluk, yoksulluk., öksüzlük, hastalık, çaresizlik ve adaletsizlikler halkı bezdirmişti. Sosyal patlama için bir kıvılcım yeterliydi. Bu durumu gören, değerlendiren komşu ülkeler bazı etnik grupları kullanarak, kışkırtarak ülkede karışıklıklar çıkardı. Yer yer isyanlar baş gösterdi. İsyanların nedenini araştırıp, onlara din, ilim adamı gönderip sorunlarını dinleyip, görüşüp barışçı yollarla gerçekçi ve akılcı metotlarla, güzellikle onları iknaya ve işbirliğine yönelmedi.
Göçebelerin İskan Edilmelerini Gerektiren Sebepler: Savunma amaçlı savaşların yeniliği ile sonuçlanması içerde maddi ve manevi bir sürü soruna sebep oldu. Devletin içte ve dışta itibarı sarsıldı. İşgal edilen Osmanlı topraklarından Anadolu'ya Türk ve Müslüman göçü başladı. Muhacirler şehirlere yığıldı; idari, ekonomik, adli ve sosyal sistem bozuldu, üretim ve dağıtım aksadı, kıtlık oldu. Ülkenin bir çok yerinde eşkıyalar türedi, iç karışıklıklar isyana dönüştü. Devlet bu kötü durumu düzeltmek için askeri tedbire başvurdu. Askeri tedbirler nedeniyle harcamalar daha da arttı ve mali durum daha çok bozuldu. Devlet cari giderlerini ve dış ülkelerle yapılan ve yenilgiyle biten savaşların harcamalarını karşılamak için vergileri arttırdı ve yeni vergiler koydu. Halk daha da sıkıntıya düştü. Bazı maddelerin üretimi, tüketimi karşılamaz oldu, ithalat başladı. Dış ülkelerden yüksek faizle borç para alınmaya başlandı. Enflasyon ortaya çıktı ve halkın gelirini azalttı, para pul oldu. Üretici, vergi ve askeri yük altında, ezildi. Devlet, gelirlerini arttırmak, yeni gelir kaynakları bulmak ve artan giderlerini karşılamak için (giderleri azaltmayı hiç gündeme getirmediler) ıslahat (reform) hareketleri başlattı. Fakat fedakarlık, samimiyet ve gerçekçilikten uzak bu çalışmalar, kalıcı ve kesin bir çözüme dönüştürülemedi. Bunda devlet memuriyeti dağıtımı, iskan yerlerinin belirlenmesi, askere alım ve, vergi toplamada rüşvetin, kayırmanın yaygın olması, görevin ehline verilmemesi, köylü, küçük esnaf, sanatkar ve göçebeler perişan olurken; memur, ayan (büyük çiftçi, tüccar), din adamları, subay, Ümera ve saray1ılar sanki Kanuni döneminde yaşıyormuş gibi saltanat sürmelerinin rolü büyüktür. İstanbul'daki Dolmabahçe, Yıldız., Küçüksû, Beylerbeyi ve daha bir çok saray ve köşk, hep bu çöküş döneminde hatta Avrupa'dan alınan borç paralarla yapılmıştır. Aynı günlerde cephedeki asker ise mermisiz, yiyeceksiz., giyeceksiz (yazlık elbise ile kışın Sarıkamış cephesinde siperlerde 80 bin askerimiz daha savaşamadan soğuktan donarak öldü) ve kötü idare sonucu yeniliyor ve ölüyordu. Göçebelerin İskanından Umulan Yararlar: a) İç karışıklıklar; köylülerin ev ve arazilerini terk etmesine, bu da devlet gelirlerinin azalmasına neden olmuştu. Sahipsiz kalarak harap olan bu ev, bağ, bahçe ve tarlalara eski sahiplerini veya göçebeleri yerleştirerek atıl kalan bu değerleri ekonomiye yeniden kazandırmak, azalan zirai üretimi ve devlet gelirlerini arttırmak. b) Sınır boylarından içeriye, köylerden şehirlere olan göçü durdurmak, büyük şehirlere toplanan nüfusu taşraya geri göndermek. c) Sarsılan ekonomik ve sosyal dengeyle bozulan asayişi düzelterek halkın can, ırz, mal ve yol güveniliğini sağlamak, idaredeki aksak1ıkları düzeltmek, yasadışı davranış ve unsurları (eşkıya gibi) ortadan kaldırmak. Devlet düzenini yeniden kurup, kurallarıyla yeniden işler hale getirmek. Gelişen, değişen iç ve dış şartlar, bilim ve teknolojideki gelişmeler, buluşlar hiç dikkate alınmadı. Yine eski düzen yeniden kurulmak istendi ama başarılamadı. 1918'de 600 yıllık Osmanlı, Mondros ve Sevr anlaşmalarıyla sona erdi, ülke başkenti dahi işgale uğradı. Devlet, bilim ve teknoloji üretememesi nedeniyle çağa uyamadı. Devletin çökmekte olduğunu göremeyenler, yıkıldığını da kabul etmediler. İnsanın hasta olduğunu kabul etmeyip veya yanlış teşhis koyarak tedavi olamaması, iyileşmemesi veya daha da kötü duruma düşmesi gibi . d) Derbend (Yol geçidi) ve hanlara yakın köylere göçebeleri yerleştirerek, insan ulaşımını, gıda ve eşya naklinin güvenliğini sağlamak. e) Vakıf personeline maaş verecek ve vakıf hizmetini sürdürecek birikmiş parası kalmadığından ve yenisi de gönderilmediğinden, faaliyetine son veren vakıf okul ve hastanelerinin ana gelir kaynağı vakıf arazilerine göçebeleri yerleştirerek, arazi ve zeytinlikleri yeniden üretime geçirmek, böylece vakfın amacı olan kamu hizmetinin yeniden verilmesini sağlamak . f) Ülke sınır güveniliğini sağlamak, dengeyi temin, saldırılarda set teşkil ettirmek amacıyla Türkmen veya Yörükleri; Urfa, Adıyaman, Malatya, Sivas ayrıca Humus, Hama, Halep, Rakka ile Antakya, Amik, Azaz, Bağras ve kanunsuz davranışta bulunanları cezalandırmak üzere Balkanlara veKıbrıs'a zorla iskan etti veya sürgüne gönderdi.
ANADOLU'YA GELEN OĞUZ BOYLARINA BAĞLI EL, OYMAK VE OBALAR: FARUK SÜMER'İN ARAŞTIRMALARINA GÖRE KAY1: Kayıları oluşturan oymak ve obalar ile kolları; 1- Atçeken 2- Aksaklı 3- Göklen 4- Karaman Kayısı 5- Karakeçili 6- Kayıcık 7- Kayı Yörükleri 8- Kutlubeyhacılı 9- Menteşe Kayıları-Fethiye Yörükleri 10- Savcı Hacılı
BAYAT: 16. YÜZYIL 1- Beçili 2- Bozcalı 3- Gözlücekli 4- Halep Bayadı 5- İldilekli 6- Karabayat 7- Karacabayat 8- Kuzugüdenli 9- Melek hacılı 10- Özbayatlar (Akbayatlar) 11- Pehlivanlı: Çalışlı, Alibeyli 12- Reyhanlı 13- Şambayadı (Dulkadirli Bayadı) Kolları: Hasancalı, Hacılı, Hızırlı, Karacakoyunlu, Kesmezli, Kızıldonlu, Şarklı, Şeyhli.
BEĞDİLİ: (1698) 1- Balabanlı 2- Bekmişli 3- Bayraktar (Güneç) 4- Bozlu 5- Bozkoyunlu 6- Bozgeyikli 7- Çakır Beğdili (1863 Yılı Kayıtlarında) Kolları: Amanhoca, Boran, Çakır, Karışmaz, Kolukara, Sarıavul 8- Çelebi 9- Çobanbeyli 10- Dimlekli 11- Fakihli 12- Güneş 13- Gün 14- Hoca Alişeyh oymağı 15- Hacımahlı 16- Haydarlı 17- Karaçalı (Büyük ve Küçük Karaçalı) 18- Karaşeyhli 19- Kazlı 20- Karahasanlı 21- Kadirli 22- Kuzucaklı 23- Otamışlı - Hotamışlı 24- Sincan 25- Süleyman Kethüda 26- Tatalı 27- Taşbaş 28- Topaklı 29- Ulaşlı
DÜĞER (DÖĞER): 1- Düğerli 2- Halep Düğeri 3- Hama Düğeri
KIZIK: 1- Bozatlı 2- Mihmatlı 3- Pehlivanlı
YAZIR: 1- Karadaşlı (taş) 2- Karaçalı (Anamaslı) 3- Kara Yazır 4- Sarı 5- Kıydır
İĞDİR: 1- Biçer îğdiri 2- Bozdoğan 3- Horzum 4- Sarı Hamzalı
ALAYUNTLU: Inallı
KINIK: 1- Alalar 2- Göçeri 3- Kınıklar 4- Kınık Uşak 5- Konuklar 6- Selçuklu-Selçuk
AVŞARLAR A. Avşar (Afşar) Elleri: l - Akkoyunlu Avşarı 2- Alplu 3- Aydın Avşarı: Avşarlı, Balabanlı 4- Bahrili 5- Bedil 6- Cingözoğlu: Araslı, Deller (Deliler), Eberli, Torun 7- Elbendi 8- Günbendi 9- Genceli 10- Gündüzlü 11- Halusağı 12- Halep Avşarı 13- İmanlı Avşarı: Bidil, Kızıl 14- İmamkulu: Bebek, Esebeyli 15- Karahacılı-Hocalı 16- Karamuhlu 17- Kazıklı 18- Karagündüzlü 19- Karamanoğullan Avşarı 20- Kutbeyi-Kutbegilüler Avşarı 21- Köpekli Avşarı: Alpli, Aydoğmuş beyli, Boynukısalı, Deliler, Köçekli, Sekiz 22- Kırklı 23- Karagündüzlü Avşarı 24- Kara Avşar 25- Mansurbey Avşarları: Huzistan (Şumla), Kuhguliye (İran) 26- Recepli Avşarı (1580 yılı başlarında Recep Kethüda adlı ağa nedeniyle bu adı aldılar. Kethüda; oymağın vergi ve askerlik işlerini yürüten devlet memuru.) 27- Uşak Avşarı: Hocafakılı, Musacalı, Öksüzler.
B. Avşar (afşar) Kelimesinin Anlamı: a) Çevik b) Vahşi hayvan avına hevesli. c) Toplayıcı d) Zaptiye memuru. e) "AVŞ" fiilinden türeyip, müsaade etmek, itaat etmek, itaatli.
C - Avşar Elleri-Oymakları: 1- Kuzey Suriye Avşarı: a) Köpekli b) Gündüzlü c) Kutbeği 2- Halep Avşarları: 3- Boz-Ulus Avşarları: 4- Dulkadirli Avşarları: a) Maraş (İmanlı) Avşarı: b) Kars (Kadirli) Avşarı-Karsi Maraş c) Boz-ok Avşarı d) Yeni il (Sivas) Avşarı e) Kozan Avşarı f) Uşak Avşarı g) Aydın Avşarı h) Biga ve Karasi (Balıkesir) 5- Recepli Avşarı 6- İran Avşarları: a) Mansur Bey (Kuh-giluye) Avşarı b) İmanlı Avşarı c) Alplu Avşarı d) Usalu Avşarı e) Eberli Avşarı
BAYINDIR: 1- Akkoyunlu (Bayındırlı, Bayındiriye) 2- Elsiz Piri (Tülü Bayındır) 3- Halitli 4- İlarslan 5- Kalaycı 6- Karahacılı 7- Körük 8- Yasağlık
ÇAVULDUR (ÇAVDIR): 1- Abdal 2- Adil 3- Bozacı 4- Buruncuk 5- Esenli 6- Habil 7- İğdir 8- Karaçavdır 9- Şeyhler
ÇEPNİ (Trapzon ve Rize Çepnileri Sünni, Kırşehir-Çiçekdağ, Gaziantep ve Balıkesir Çepnileri alevi inancındadır.) 1- Başımkızdılı 2- Çepniözü 3- Dilçepni 4- Kandemir 5- KasabuIur 6- Karalar 7- Kızılkoca 8- Köseler 9- Kormazlı 10- Sarılı 11- Şuayıplı
EYMÜR (Eymir, İmir) 1- Affan Eymürü 2- Bunsuzlu 3- Çarık 4- Dündarlı 5- Karagözlü 6- Sancarlı 7- Sancaklı 8- Sarı Eymir 9- Tosun
PEÇENEK(16. Yüzyıl) 1- Bayırlı 2- Berayirli 3- Boyacılı 4- Ekiz (Ekizler) 5- Habilli 6- Hamutlu 7- Hızır Hacılı 8- İsa Hacılı 9- Piribeyli 10- Şahmelikli (Ali Kethüdalı) 11- Sipahiler 12- Yadbeyli
PEÇENEKLER (9.YÜZY1L) 1- Çor 2- Çoban 3- Gülbeğ (Kulbey) 4- İrtim 5- Kangar 6- Karıbay 7- Kopun 8- Talmat 9- Yula
SALAR (Salur, Salgur, Selluriye): 1- Aksalurlar: Akıncılı, Alabozlu (İldeğen), Emet 2- Çoğunlu-Çuğun 3- Karabelli 4- Mürgap Salurları: a) Ana Böleği: Buhara, Bekesli, Töre, Yadçı b) Karaman: Alam, Beğböleği, Görçikli c) Yalavaç: Ordu Hoca, Sakar, Tizi, Yaz 5- Salurlu (Çörmük) 6- Salihler 7- Şeyhsalur 8- Sipahizadeler (Keremoğulları) 9- Türkmenistan ve Horasan salurları: a) İç Salur: Ersarı b) Dış Salur: Sarık, Teke, Yomut
YIVA: Iva, İva, İve, Elivaiyye, ava, Yava, Yuva 1- Baharlı 2- Büyük Yıva 3- Dergeç 4- Durmuş Hacılı 5- Esenceli 6- Hayl Yıva (Atlı sınıf Yıvası) 7- Kaçar 8- Karakoyunlu: (Ağaçeri, Alpagut, Baranlı, Duharlı, Hacılı, Karamanlı, Sadlı) 9- Küçük Yıva 10- Perçemoğulları 11- Yahşiyanlı 12- Yaruklu(ışık) 13- Yuvalı(Karayuvalı)
ANADOLU TÜRKLERİ
A. TÜRKİYE'YE (ANADOLU'YA) GELEN KALABALIK ANA TÜRK BOYLARI: l- Çiğil 2- Halaç 3- Karluk 4- Kıpçak 5- Oğuz 6- Tatar 7- Uygur B. OSMANLILARCA YÖRÜK SIFATI ALTINDA TOPLANAN VE BU ADI BENİMSEYEN VEYA KOLLARI YÖRÜK OBASI KABUL EDİLEN OĞUZ BOYLARI: 1- İğdir- Yiğdir 2- Karaevli 3- Kayı: Karakeçili 4- Yabır-Yaparlı 5- Yazır 6- Yıva- Yuva: Karakoyunlu C. ANADOLU'YA BÜYÜK GRUPLAR HALİNDE GELEN TÜRK BOY, OYMAK VE OBALARI: (bkz:4, 40, 107) l- Abdal 2- Ahiska- Mesket (Saka - İskit) 3- Aba-Abakan-Apa 4- Alayuntlu 5- Ağaçeri 6- Avşar-Afşar 7- Artuklu 8- Akkoyunlu 9- Azeri 10- Bozlar-Bozoklar 11- Bekdik 12- Beğdili 13- Barak 14- Bayat 15- Bayındır 16- Büğdüz 17- Balkar (İdil, Hazar, Kafkas) 18- Çavuldur 19- Cerid 20- Çayan 21- Çarıklı-Cırıklı-Caruk 22- Çepni 23- Çavdur 24- Düğer 25- Dodurga 26- Evci 27- Eymir-Eymür-İmir 28- Gagauz-Uz 29- Göklen 30- Honamlı 31- Halac-Hallaç-HalaçLı-Kalaç 32- Hotamış 33- Horzum 34- Iğdır-İğdir 35- İlbeğli 36- Karkın-Kargın-Kargı-Kargun 37- Karakoyunlu 38- Karakeçili 39- Kızılkoyunlu 40- Kızılkeçili 41- Kuman-Koman-Kun (pomak?) 42- Karatekeli 43- Karlık-Karluk 44- Kayı 45- Kınık 46- Kızık 47- Kıpçak 48- Karaçay 49- Kazak 50- Kırgız 51- Karapapak 52- Kumuk- Kumık 53- Manav- Anav- Yerli 54- Mamalı (Bozulus) 55- Ödemiş 56- Özbek 57- Peçenek (Boşnak?) 58- Sarıkeçili 59- Sarıtekeli 60- Saçıkaralı 61- Tatar 62- Tahtacı-Tatevci 63- Tecirli 64- Terekeme 65- Türkmen 66- Yazır 67- Yörük (Aydınlı): (63 Obaya ayrılır) 68- Yuva 69- Yüreğir D- Göçmen-Macır-Muhacir: 1912,1924,1951,1989 yıllarında Balkanlardan gelen milliyetine ve boylarına bakılmaksızın bu sıfat verilmiş. Örneğin Balkan göçmeni, Selanik macırı, Karkas göçmeni gibi Göçmen ve macır Türklerin aslı: Balkar, Gagauz, Kıpçak, Kuman, Peçenek, Tatar veya yörüktür. |